Sürü Bağışıklığı Özgürlük Mücadelesi mi?

Dikkat ettiyseniz, pandemi sürecinde bazı devletler salgının önüne geçmek adına kısıtlamalara gitmediler.
Bir kısmı ise kamuoyunun baskısı ile ve yaşanan ölümler üzerine sürü bağışıklığı yöntemini bırakıp kısıtlamalara döndüler.

Peki SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI yöntemi mantıksız mıydı?
Tartışılabilir!

Şu dönemde konuşulanlara ve yaşananlara bakılırsa, salgının yayılmaması için insanların izlenmesi ve sürekli kontrol edilmeleri gerektiği ortaya çıktı.
Bu aslında özgürlüklerin kısıtlanması anlamına geliyor.

Peki, bizi bu yola birileri ittiyse. Zaten bunu istiyorlarsa.
Tüm dünyayı kontrol altına almak için bu pandemi ortaya çıktıysa.

Bize sadece uymak kalacak. Seyahat etmek için sağlıklı olduğunu belgelemen isteniyor/istenecek.
Okula, işe, alışverişe, tatile, ziyarete vb. gitmek için sağlık belgesi isteniyor/istenecek.

Peki, SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI ne işe yarayacak? Tüm bunları ortadan kaldıracak ve kontrol taleplerini gereksiz kılacak.

Acaba bu gözle baktığınızda, sürü bağışıklığını destekleyen yönetim modelleri haksız olabilir mi?

Sürü BAĞIŞIKLIĞI ile ciddi kayıplar verilebiliyor. Kronik rahatsızlığı olanlar ve ileri yaşta olanlar en fazla etkilenenler.
Kayıpların çoğunluğu burada yaşanıyor.

Demem odur ki; salgın ortadan kalktığında, izleme ve kontrol alanları da ortadan kalkacak mı? Peki yeni ve bilinmeyen başka pandemiler ile karşılaşırsak ne olacak?
Bu kontrol mekanizmaları kalıcı hale gelmeyecek mi?
Bunun bir garantisi var mı?
Üst akıl dediğimiz bir grup, kitle veya insan topluluğu var ise ve oyunu da bunlar kuruyorsa, bizi kim koruyacak?

Ne dersiniz?
Sürü Bağışıklığı yöntemi aptallık mı? Yoksa özgürlük mücadelesi mi?

Bu yazı Makaleler kategorisine gönderilmiş ve , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.